Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÖLÜMÜN MANTIĞI

 ' 'Çünkü o ölüm uykularında    Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından     Ne düşler görebilir insan,düşünmeli bunu''                                     William Shakespeare        Ç ok klasik olarak canlılığın son buluşu,daha ileri bir aşamada canlılık programı tarafından korunan bilginin devamlılığını kaybetmesi,bir sonra ki an varolmama durumu.    Özne tarafından bakıldığında ölüm,tıpkı zamanın durması gibi anlamsızdır,ölüm anından sonra bilgiyi yorumlama süreci son bulur,artık türü ne olursa olsun bilgi organizma tarafından oluşturulan bilinç tarafından yorumlanamaz,çünkü bilincin varlığı son bulmuştur.Bu sebeple öldüğünüzde bunun üzerine düşünemeyecek ve öldüğünüz için üzülemeyeceksinizdir. Özne için anlamsız olan ölüm diğer bilinçli kabul edilen nesneler için anlam içerir,bir adam öldüğünde bunun için üzülecek olan kişi, olay her ne kadar kendi başına geliyor olsada o''adam'' değil onun varlık bilgisine sahip bilinçli nesnelerd

ZAMAN DURMASI

       Zamanın durması tasviri genel olarak ''hareketsizlik'' ile yapılır,insanın böyle bir durumu kurgulamasıda aynı şekildedir.Zaman durdugunda herşeyin duracağı öngörülür. Herşey durduğunda biz bunu nasıl bilebiliriz. Zaman okunun  herhangi bir yöne akmadığı durumda tüm hareketin son bulması gerekir,bu son bulma bilgiyide içerir.Hiç bir kanal üzerinde hareket edemeyen bilgi objeden sujeye ulaşamayacaktır.Suje zamanın durduğu dönemi hiçbir şekilde anlamlandıramayacaktır. Yani zaman durduğunda özne bunun bilgisine sahip olamaz. Duran zaman özne için anlamsız olması sebebi ile onun tarafından algılanamaz.Öznenin algıladığı şey sadece devamlılık olacaktır. Zamanın şu an durduğunu ve yüzbin yıl sonra(varsayımsal olarak)tekrar akmaya başladığını düşündüğünüzde siz herhangi bir değişime tanık olmayacaksınızdır.Zamanın durduğunu bile anlamadan -yüzbinyıl sonraki- an'a geçiş yapacaksınız. Şuan bile zaman her an arasında binlerce yıllık boşluklar verer

BAŞLANGIÇ

   Sınırların belirlenemezliği,   Bir olayın başladığı yer tam olarak neresidir?İki aracın birbiri ile çarpıştığı bir tarfik kazası düşünün kazanın varoluş durumuna geçtiği an hangisidir,araçların birbirine fiziksel olarak temas ettikleri an mı yoksa fiziksel temasın artık kaçınılmaz duruma dönüştüğü an mı?Bunu şöylede düşünebilirsiniz bir uçak ne zaman düşer,yere çarptığında mı yoksa artık uçma kabiliyetini yitirdiğinde mi? Başlangıç olayın sonuçlarının kaçınılmaz olduğu bir pozisyonu tanımlamalıdır.Bu kaçınılmaz olan pozisyon aracın ilk üretildiği anıda içermez mi? Karşınızda yol kenarında bulunan bir elektirik direğine çarparak parçalanan ve içinde iki kişinin hayatını kaybettiği bir trafik kazası manzarası olsun.Bu kazanın başlangıcını aracı kullanan kişinin  kontrolü kaybettiği ve çarpışmanın kaçınılmaz olduğu nokta olarak mı kabul etmeliyiz yoksa zorunlu nedensellik bağı gözönüne alındığında kaza yapan aracın üretim bandından çıktığı an mı? Bu otomobil ür