Ana içeriğe atla

IDEE & FICTION

Şablona uymak:"Patates baskısı benzeri bireyler yaratmak"


     Platon gerçek bilginin temelinin idealar dünyasında olduğunu, görünen dünyanın bu ideaların bir yansıması olduğunu düşünmüştü,ona göre bilinen gerçeğin bir iz düşümünden ibaretti.

Bugün onun geçmişteki öngörüsüne benzer bir idealar evreni dünyayı şekillendirmektedir.Platonun idealarından farklı olarak bugün ideaların yaratıcısı içinde yaşadığımız toplumun kendisidir.

Toplum değerleri yaratır,güzellik, çirkinlik, iyilik,kötülük toplum tarafından üyelerine dikte edilir."Ahlak" bireyin uyması gereken davranış sistemidir ve toplumsal normlar/kurallar bireyi bu sisteme uymaya zorlar.Toplum bireye,doğumundan itibaren sahip olması gereken değerler ,toplum içinde yaşarken uyacagı kurallar ve yaşamını sürdüreceği hayat planı için bilişsel bir yükleme yapar.

Birey doğacak,okula başlayacak,askere gidecek,bir iş bulacak ,evlenecek,çocuk yapacak,onu büyütecek,emekli olacak ve ölecektir.İnsan hayatının doğumundan itibaren izleyeceği genel şablon bellidir.Bu şablona ek olarak okuması gereken okullar,birlikte olacağı/evleneceği kişiler,bağlı olması beklenen inançlar,gelecek nesillere aktaracağı temel değerler toplum tarafından bireye empoze edilir.

Birey, toplumun kendisine sunduğu şablona ne kadar uygun yaşarsa toplum için o kadar iyi ve başarılı bir hayat sürdürmüş olur.

Uslu ve söz dinleyen bir çocuk olmalıdır.
Çalışkan ve başarılı bir öğrenci olmalıdır.
İyi bir meslek sahibi olmak için çok çalışmalı ve girdiği sınavlarda başarılı olmalıdır.
Meslek sahibi olup,çok çalışmalı iyi bir kariyere sahip olmalıdır.
Güzel/yakışıklı biriyle evlenmeli çocuk sahibi olmalıdır.
Terbiyeli,çalışkan ve uslu çocuklar yetiştirmelidir.
Emek arz edemediğinde emekli olmalıdır ve ölmelidir.

Bu şablonun dışına çıkmaya çalışanlar, toplum denen tanrı tarafından cezalandılarak sisteme itaat etmeleri sağlanır,yaramaz çocuk dövülür,çalışmayan öğrenciye kötü not verilir,sınavlardan geçemeyenlerin eğitim alması engellenir.Toplum kendisine itaat eden bireylerin etkin olduğu bir plana uyar.Itaat etmeyenler toplum dışı ilan edilir.

Bireyin yaşamı, daha o doğmadan önce idealara göre kurgulanmıştır.Dünya'ya gelen birey sadece plana uymalıdır.Plana uyduğu surece toplum kendi varoluşunu garanti altına alacaktır.Bu sistem de birey toplumun kölesidir ve varolmasının tek sebebi topluma itaat etmektir.

Birey bu tanrıya itaat ettiği sürece onun yarattığı bu cehenemde yaşamaya devam edecek,onun varlığı için kendi varlığını armağan edecektir.

"Herşey plana göre gittiğinde kimse paniklemiyor.Plan korkunç olsa bile.Yarın basına bir çete üyesi vurulacak ve bir kamyon dolusu asker havaya uçacak desem kimse paniklemez.Çünkü plana uygun olur" Joker

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Usus,Fructus & Abusus

Tüm ''Ahlak''ın temeli ''MÜLKİYET''      Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen kurallar bütünü/ilkeler sistemine ''Ahlak'' adı verilir,Ahlak adı verilen ilkeler sistemi bir kültür yada bir grup tarafından genelleştirilir ve kanunlaştırılır.Ve bu kanunlar aracılığı ile grup üyelerinin davranışları düzenlenmeye çalışılır. Bugün ''Genel Ahlak'' yada ''Toplumsal Ahlak'' adını verdiğimiz sistemlerin tamamı tek bir şey üstüne kuruludur.Mülkiyet hakkı. Mülkiyet,taşınır veya taşınmaz bir eşya üzerinde eşya sahibine kullanma,yararlanma ve tasarruf etme yetkisi veren ve hukuk düzeni sınırları içerisinde kullanılabilen mutlak ve ayni bir haktır,mutlak nitelikte olması nedeni ile herkese karşı ileri sürülebilir.Ve toplumsal ahlak kurallarının çıkış noktasını oluşturur. Topluma göre başkasına ait olan birşeyden izinsiz faydalanmak ''kötü''dür.Başkasına ait olan toplum taraf

DON KİŞOT

Üç kelime ile başlıyoruz:Rutin,heyecan,macera   Rutin,alışılagelen,sıradanlaşan detaylı bir ifade ile belirli sürelerde aynı yada çok benzer biçimde tekrar eden şeyler için kullanılır.Rutin bir ''güven'' ifadesi olmasının yanı sıra,gerçekleşen şeyin beklentiye uygun olarak meydana geldiğini ve meydana geleceğini ifade etme biçimidir. Rutin,''sürekli aynı biçimde tekrar etmesi'' nedeni ile insan üzerinde psikolojik yada fiziksel anlamda bir değişikliğe sebep olmamaktadır.Hayatı boyunca çok fazla uçak görmemiş bir  insan ile havaalanında çalışan kişinin içinde bulunduğu durum gibi,yada kulağına daha önce hiç küpe takmamış biri ile kulağına hergün küpe takan kişinin  durumlarında olduğu gibi. (kulağına ilk kez küpe takan birinde hem fiziksel olarak kulağının delinmesi gerekecek hemde psikolojik olarak daha önce yaşamadığı bir oluş içine girecektir.) Rutin,verdiği bu güven duygusunun yanında,belirli bir sürenin ardından mevcut duruma adaptasyondan

TOPLUMSAL BİLİNÇ PARÇACIĞI

''Bilinciniz sadece size ait değildir'' Özgür irade ilizyonunun conseptlere aktarımı,    Bizler,yani ben olarak tanımladığımız yapıların ''görece bağımsız'' bir biçimde otonom kararlar aldığı fikrine sahibizdir.Düşüncelerimizde özgür olduğumuzu kabul ederiz.Bunu yapabilmemizin en önemli sebebi bilincimizin çok parçalı bir yapıdan oluşmasıdır.Hatta bu çok parçalı yapı zamansal düzlemde çok katmanlı bir hale gelmektedir. Homo sapiens sapiens ''düşündüğünün üstüne düşünebilen insan'',kendi özünden yarattığı şeye çıkıp bakabilme hali.Zihin dev bir kütüphane olarak tasvir edildiğinde  bilinç bu kütüphanede dolaşan bir ziyaretçi olarak düşünülmelidir.Bu sebeple bilinç kütüphaneye her seferinde ''benzer'' ama bir öncekinden farklı bir ziyaretçi olarak girmektedir.Bu durumda bilinç zamansal ve olgusal olarak farklılık göstermekte midir?Bunun ötesinde bu ziyaretçi ziyaretin ardından yok olup gitmekte ve yerini diğer zi