Ana içeriğe atla

DR.JEKYLL & MR.HYDE

''Zarif ve saygın Doktor,Şehvet düşkünü bir canavara karşı''






Kişiliğimiz bir tren gibi düz bir hat üzerinde ilerler,seçimlerimiz ile makasları kendimiz değiştiririz.Farklı yada benzer durumlar karşısında yaptığımız seçimlerimiz arasındaki korelasyon bizim eğilimlerimizi belirler.Elindeki çöpü gerçekleşen 100 durumun 80'ninde yere değilde bir çöp kutusuna atan kişi çevreye karşı duyarlı bir eğilim içindedir.Yada 100 durumun 70'inde doğruyu söyleyen kişi dürüstlüğe eğilimlidir.100/100 bir ideali simgelemekte ve kişinin eğilimini davranışları ile bu ideale ne kadar yakınsadığı belirlemektedir.

Bizim ile olan ilişkilerinde doğru söyleme idealine yakınsayan kişi bizim açımızdan ''dürüst'' olarak nitelenmektedir.Aynı şekilde sergilediği davranışlar açısından genel toplumsal değerlere ve bizim yararımıza hareket eden kişi çok faktörlü ''iyi'' idealine yakınsamakta ve ''iyi ' olarak nitelenmektedir.Ancak bu durum kişinin sürekli böyle kalacağını göstermediği gibi değişeceğinide göstermez.Eğilim gelecek için ''tahminsel bir karar verme'' imkanını bize sunmaktadır.Bu güne kadar elindeki çöplerin %99' nu çöp kutusuna atan birinin bir sonraki benzer durumda yine aynı davranışı sergilemesini beklemek aksini beklemekten daha olasıdır.Ancak bunu yapıp yapmayacağının bir garantisini oluşturmaz.Size bugüne kadar yalan söylememiş birinin ''bugün '' yalan söylemeyeceğini garanti altına alamazsınız;sadece eğilimlere göre yargılar ortaya koyabilirsiniz.Seçim anındaki durumun özne üzerindeki etkileri sadece tahmin edilebilir.

Özne her seçimde daha önceki deneyimleri ve içinde bulunulan duruma göre gerçekleşen psikofizyolojik değişimlere göre bir karar alır.Bu karar ağırlıklı olarak önceki deneyimlerinde aldığı kararlar ile aynı yöndedir.Ancak kişinin hayatında psikofizyolojik yapısı üzerinde etkili olacak bir olay meydana gelmiş ise aldığı kararların gösterdiği eğilim değişebilir.

Her olay nöron ağlarımıza eklenerek yeni bağlantılar oluşturur.Her karar verme aşamasında geri çağrılan bilgi bu yeni ağ yapıları tarafından farkındalığa taşınır.Küçük yapısal ağ değişikliklerinin birleşmesi yada büyük bir ağ yapısı değişikliği eğilimler üzerinde değişikliğe sebep olabilir.Doğru söyleme eğilinde olan kişi sürekli olarak söylediği doğrular sebebi ile zarara uğrarsa yada yalan söyleyenlerin fayda sağladığına tanık olursa eğilimini ''yalan söyleme'' yönünde değiştirebilir.

Ancak hiçbir eğilim ''seçim'' aşamasında ortaya çıkacak sonucun kestirilmesine yada önceden bilinmesine imkan vermez.Kişi seçimi yapacak ve hayat akışı yeni oluşan hat üzerinde ilerlemeye devam edecektir.Şimdi iki olasılıklı bir seçim ile karşı karşıya kalan kişi iki seçeneğide aynı anda seçerse ne olur.İki seçeneğin seçilmesi sonucu iki farklı yöne devam eden iki hat oluşur.Ve buna bilimsel olarak kişilik bölünmesi denir.Bu zihinsel anlamda kişinin  geçmişinde meydana gelen bir olay için ortaya çıkacağı gibi güncel bir olay içinde içinde bulunulan zamanda ortaya çıkabilir.

Çok istediğiniz iki şeyin birbirinin alternatifi durumunda olduğunu düşünün,sadece birini seçme şansınız bulunuyor.İkisinide seçmeniz durumunda ne olur.Gerçek hayatta mümkün olmasada bu zihinsel olarak mümkündür.Yapılan seçim sonucu oluşan 2 kişiliğin ikiside siz değilsinizdir artık.Çünkü size ait kişilik seçim yapıldığı an artık geçmişte kalmıştır.Geçmişi sizinle ortak iki farklı kişilik yoluna devam eder.Eğer yapılan seçim kişinin hayatı için makro anlamda bir kararı oluşturuyorsa bu iki kişilik iki çok farklı eğilim ile yaşamaya devam edeceklerdir.Dr jekyll ve Mr.Hyde işte bu iki farklı kişiliğin aynı benden içinde varolduğu bir adamı anlatmaktadır.

İnsan iki farklı dünyanın içinde yaşar birincisi fiziksel gerçeklerin oluşturduğu evren diğeri ise kişinin bu evreni anlamak ve kullanmak için yarattığı bir arayüz olan,prototip ve consepterden oluşan varsayımsal evrendir.Tüm bilgi işleme sistemleri bu iki evreni birbiri ile senkronize etmek için faaliyet halindedir.Evrenden alınan bilgi duyu organları ile işlenir,varsayımsal evren modellememize uygun olarak yorumlanır ve anlamlandırılır.Bir olayda iki farklı seçimin yapılması halinde iki farklı varsayımsal evren ortaya çıkar.Bunların hangisinin bilinç tarafından kullanılacağı kararı ise içinde bulunulan duruma bağlı bir raslantısallık içerir.

Artık tek bir biyolojik varlığa sahip olsada iki farklı kişi ile karşı karşıya kalırız.Kimi zaman bu sayı çok daha artabilmekte.Kişilikler arası muazzam geçişler yaşanabilmektedir.

İnsan,seçim yapmaya mahkum edilmiş bir bilinç durumundadir.Geçmişinden getirdiği bilgiyi üzerine yenilerini ekleyerek bir sonraki ana taşırken sürekli yeni kararlar almak zorundadır.Bir akşam eve gitmek için iş yerinizden çıktınız.Kendinize ait aracınız var.Bunun dışında otobüsü,takisiyi kullanabildiğiniz gibi yürüyerekte eve gidebiliyorsunuz.Daraltılmış olasıllık modelli bu durumda bile 4 adet seçenek bulunmakta.Otobüsle/taksi ile/yürüyerek eve gitmeyi tercih ettiğinizde ana ait fiziksel gerçeklikte aracınız işyerinizin orda park halinde kalıyor.Bu seçim durumunda bir kişilik bölünmesi yaşadığınızı düşünün bir varsayımsal evrende otobüs ile eve geldiniz,diğer varsayımsal evrende ise kendi aracınızla,ikinci varsayımsal evren modeli fiziksel gerçeklikten bir kopukluk içermekte.Varsayımsal evrende bu kabul edilemez ve zihin varsayımsal evreni gerçek evren ile sekronize eder.Arabanızın kapının önünde bulunmamasına ait boşluk doldurulur.Bu çalınmada olabilir,cinlerin aracınızı işyerine götürdüğüde yada arabanızın kendi kendine haraket ettiğide bu deliliğin ilk adımıdır.Aslında her insan varsayımsal evreni içinde belirli bir kabul edilebilir delilik seviyesi içinde yaşamaktadır.Bunun sebebi diğerlerinden farklı varsayımsal evrenlere sahip olmamızdan hatta diğerlerinin bile bu varsayımsal evrenin parçalarından ibaret olmasından kaynaklanır.Diğerlerinin gerçek evrende hatta gerçek evreninde gerçekten varolduğu ön kabulu ile hareket ettiğimiz taktirde bile varsayımsal evrenler birbirinden çok farklı yaşanmışlıklara sahip insanlar tarafından oluşturulmuş bambaşka dünyalardır.

Bu bambaşka dünyalar içinde kişinin ''normal kabul edilebilmesinin'' yolu tek bir varsayımsal evren tasarımına sahip olmasından geçmektedir ve bu tasarımının gerçek evren ile senkronize olabilmesinden.

Dr.jekyll ve Mr.Hyde'ın hikayesinde birbirinden çok farklı iki kişiliğe ait davranışlar bulunur,aynı bedenin ortak kullanıma açıldığı bir durum sözkonusudur.Varolan durum içinde hangi kişilik avantaj sağlıyorsa o kişiliğe ait evren modeli geçerli olmaktadır.

Seçimi belirleyen şey kişinin içinde bulunduğu psikofizyolojik durumdur,bu durum içinde bulunulan şartlar ve geçmiş deneyimlere göre belirlenir.Tamamlanmış veya gerçeğe dayanmayan bilgi ile doldurulmuş evren modeline sahip olanlar içinde bulundukları evrene ait tüm referansları tümüyle anlamlandıramazlar;bu nedenle seçimleri sırasında ortaya çıkan ''anlamsızlıkları'' ortadan kaldırmak için  bu muğlak kısımları reorganize edebilirler.

Her seferinde varsayımsal bilgiyi korumak için onu bir üst katmana taşıyabilirler,kötülerin mutlaka cezalarını bulacağına inanan biri,bariz bir örnekte bu gerçekleşmediği takdirde bu cezanın o kişinin ölümünden sonra daha ağır bir biçimde gerçekleşeceğini iddia eder,bunun olmayacağını ispatlamak imkansızlaşır.

Bebekleri leyleklerin getirdiğine inanan biri,gerçek önüne konulduğunda bunun görünmez leylekler tarafından yapıldığını ve bebeklerin ruhlarını leyleklerin getirip anne karnına konulduğunu söyleyebilir,bununda aksini ispat edemezsiniz.

İnsanın oluşturduğu evren modeli yada modelleri ''gerçeğe dayanmasalarda'' kusursuzlardır.

Normal kabul edilen insanlarda tek bir evren modeli bulunur,kararlar çeşitli etmenler etkisi ile verilsede tekil olan bu evren modeli sayesinde tutarlılık sağlanır.Eğer her hangi bir sebep ile kişi birden fazla evren modeline sahip olursa dışardan bakan kişiler için bu kişi tutarsız biri haline gelir.Oysa oluşan her evren modelini deneyimleyen bilinç kendi içinde tutarlıdur.Ve olaylar onun için tarihsel akışa ve mantığa uygundurlar.Dr.jekyll ve Mr.Hyde romanında bunu tetikleyen bir etken madde sözkonusudur.Böylece nazik doktorumuz jekyll canavar hyde 'da dönüşmektedir yada bunun tam tersi.Gerçek hayatta da çok ağır tramvalar yada ciddi biyolojik rahatsızlıklar bu tip olayları tetikleyebilir.Kişi sonucunu kabul edemediği bir olayı zaman içinde zihninde farklı bir hale getirebilir,sebep sonuç ilişkisi dışarısına çıkan sonuçlara vararak yeni bir evren modeli oluşturabilir.Oluşturduğu modeller içinde geçiş yapabileceği gibi eski evren modelini tümüyle gözardı ederek yok sayabilir.

Sonuçlarını inkara meyilli olduğumuz kimi tip olaylar tüm insanlarda yeni evren modeli girişimleri oluşturabilmektedir.Alternatif evren girişimleri birçok insanı delilik denilen şeyin sınırına taşıyabilir.İnsanların hayalleri varolmasını istedikleri ''ideal'' evren modelleri üzerinedir.Çok ciddi tramvatik durumlar bu ideal modellerin gerçek olarak kabulune sebep olabilmektedir.Gerçeklerden kopmamakta ısrarlı zihinler bu alternatif evren girişimlerine karşı verdikleri mücadelede başarılı olmakta,gerçeği göz ardı edenler Mr Hyde gibi bir canavara dönüşmektedirler.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Usus,Fructus & Abusus

Tüm ''Ahlak''ın temeli ''MÜLKİYET''      Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen kurallar bütünü/ilkeler sistemine ''Ahlak'' adı verilir,Ahlak adı verilen ilkeler sistemi bir kültür yada bir grup tarafından genelleştirilir ve kanunlaştırılır.Ve bu kanunlar aracılığı ile grup üyelerinin davranışları düzenlenmeye çalışılır. Bugün ''Genel Ahlak'' yada ''Toplumsal Ahlak'' adını verdiğimiz sistemlerin tamamı tek bir şey üstüne kuruludur.Mülkiyet hakkı. Mülkiyet,taşınır veya taşınmaz bir eşya üzerinde eşya sahibine kullanma,yararlanma ve tasarruf etme yetkisi veren ve hukuk düzeni sınırları içerisinde kullanılabilen mutlak ve ayni bir haktır,mutlak nitelikte olması nedeni ile herkese karşı ileri sürülebilir.Ve toplumsal ahlak kurallarının çıkış noktasını oluşturur. Topluma göre başkasına ait olan birşeyden izinsiz faydalanmak ''kötü''dür.Başkasına ait olan toplum taraf

DON KİŞOT

Üç kelime ile başlıyoruz:Rutin,heyecan,macera   Rutin,alışılagelen,sıradanlaşan detaylı bir ifade ile belirli sürelerde aynı yada çok benzer biçimde tekrar eden şeyler için kullanılır.Rutin bir ''güven'' ifadesi olmasının yanı sıra,gerçekleşen şeyin beklentiye uygun olarak meydana geldiğini ve meydana geleceğini ifade etme biçimidir. Rutin,''sürekli aynı biçimde tekrar etmesi'' nedeni ile insan üzerinde psikolojik yada fiziksel anlamda bir değişikliğe sebep olmamaktadır.Hayatı boyunca çok fazla uçak görmemiş bir  insan ile havaalanında çalışan kişinin içinde bulunduğu durum gibi,yada kulağına daha önce hiç küpe takmamış biri ile kulağına hergün küpe takan kişinin  durumlarında olduğu gibi. (kulağına ilk kez küpe takan birinde hem fiziksel olarak kulağının delinmesi gerekecek hemde psikolojik olarak daha önce yaşamadığı bir oluş içine girecektir.) Rutin,verdiği bu güven duygusunun yanında,belirli bir sürenin ardından mevcut duruma adaptasyondan

TOPLUMSAL BİLİNÇ PARÇACIĞI

''Bilinciniz sadece size ait değildir'' Özgür irade ilizyonunun conseptlere aktarımı,    Bizler,yani ben olarak tanımladığımız yapıların ''görece bağımsız'' bir biçimde otonom kararlar aldığı fikrine sahibizdir.Düşüncelerimizde özgür olduğumuzu kabul ederiz.Bunu yapabilmemizin en önemli sebebi bilincimizin çok parçalı bir yapıdan oluşmasıdır.Hatta bu çok parçalı yapı zamansal düzlemde çok katmanlı bir hale gelmektedir. Homo sapiens sapiens ''düşündüğünün üstüne düşünebilen insan'',kendi özünden yarattığı şeye çıkıp bakabilme hali.Zihin dev bir kütüphane olarak tasvir edildiğinde  bilinç bu kütüphanede dolaşan bir ziyaretçi olarak düşünülmelidir.Bu sebeple bilinç kütüphaneye her seferinde ''benzer'' ama bir öncekinden farklı bir ziyaretçi olarak girmektedir.Bu durumda bilinç zamansal ve olgusal olarak farklılık göstermekte midir?Bunun ötesinde bu ziyaretçi ziyaretin ardından yok olup gitmekte ve yerini diğer zi