Ana içeriğe atla

THE GOOD,THE BAD AND THE UGLY

''İyi,Kötü ve Çirkin.Peki kime göre ?''


1966 yapımı ''İyi,kötü ve çirkin'' filminin yönetmeni italyan  Sergio Leone'dir.Bizi ilgilendiren şey bu filmin konusu değil elbette filme ismini veren kavramlar,

İyi,TDK sözlüğündeki ilk anlamı istenilen beğenilen nitelikleri taşıyandır,ayrıca çok,aşırı,uğurlu,hayırlı gibi farklı anlamlarında bulunmaktadır.Ve tabiki kötünün karşıtıdır,yani istenmeyen hoşa gitmeyen şeyin.
Yani bir şeyin iyi olup olmadığını belirleyen yegane unsur beklentilere dolayısı ile çıkarlara uygun olması,bir olay olgu yada durumu çıkarlara ve gelecek beklentilerine uygun ise o ''iyi'' olarak nitelenir.Genel olarak insanların çoğunluğunu  beklenti ve çıkarlarına uygun ise bu evrensel olarak iyi olarak nitelenmektedir.İşte bu sebeple ''cinayet''yani dar anlamı ile insan öldürmek kötüdür,çünkü insan ölmek istemez,ölmek onun ve genel olarak toplumun beklenti ve çıkarları ile örtüşmez.Bu sebeple cinayet ve adam öldürme kötü fiillerin en başına konulur.Ama bazen kişi ve toplumların çıkarlarına uygun olmayan durumlar ortaya çıkar ve ''adam öldürme'' iyi bir davranış biçimi olarak kabul edilir,farklı şartlarda idam edilecek yada ömür boyu işlediği cinayetin cezasını çekecek bir adam kahraman ilan edilerek ödüllendirilir.Benzer şekilde bir insana özgür kalması için yardım etme fiili bireysel ve toplumsal çıkarlar ile örtüştüğünde iyi olarak nitelenirken bu çıkarlar ile ters düştüğünde ''kötülüğün en büyüğü'',ihanet olarak kabul edilmektedir.

Dünya üzerinde yaşayan her birey ve bu bireylerin oluşturduğu her toplum için farklı bir çıkar ve beklenti durumu dolayısı ile farklı iyi kötü kavramları sözkonusudur,Çünkü insana dair her kavramda olduğu gibi iyi ve kötüde anlamını ancak öznellik ile kazanabilen kavramlar durumundadır.

Örneğin pedofil(sübyancı) bir birey kendi çıkarı ve beklentisine uygun biçimde cinsel olarak türünün ergenlik dönemine henüz girmemiş üyelerine yönelmektedir.Bu yöneliş pedofil/sübyancı birey için çıkarlara dolayısı ile beklentilerine uygun ''iyi'' bir davranıştır.

Aynı şekilde türünün bir üyesi ile çiftleşme faaliyeti sırasında duyduğu hazzı deneyimlemek isteyen hetoroseksüel birey,isteğine beklentisine uygun olan bu davranış için kaba kuvvete başvursada bu onun elde ettiği faydayı ve gerçekleşen beklentisini gölgelemez ,toplumun tecavüz olarak baktığı bu durum onun için ''iyi'' dir.

Mensup olduğu grubun çıkarları için cinayet işleyenlerin adı asker,terorist yada gerilla olsun değişmeyen tek şey vardır bu cinayetlerin onların mensubu olduğu grupa ve onlarca ''iyi'' olarak nitelendirilmesi.

Felsefenin ve teolojinin en büyük tartışmalarından biri işte bu anlamsız iyi-kötü ayrımıdır,insan tüm anlamların merkezinde bulunduğundan habersiz bir biçimde evrende bu anlamların karşılığını arar,mutlak bir iyilik ve mutlak bir kötülük kavramına ulaşmak için acınası bir çaba sarf eder.

Toplumsal ahlakın ,yani toplumsal iyi ve kötünün kıstaslar bütününün temelinde yatan kavramlardan biri cinselliktir.Doğa için cinselliğin amacı canlılığın ve dolayısı ile türün devamıdır,eşeyli biçimde üreyen insanın üreme organları buna uygun olarak zaman içinde şekillenmiş ve bugünkü halini almıştır,genellikle erkeğin uyarılma ve kan basıncına bağlı olarak erekte olan ve dişi organizmayı döllemeye yetecek uzunlukta bir penisi bulunurken kadının vucudunun daha iç bölgesinde döllenmenin gerekleşeceği bir rahmi ve bir rahim ağzı bulunur.rahim ağzı erkek üreme organında olduğu gibi idrar boşaltım sistemi ile entegre biçimde evrimleşmiş vajinanın iç kısmında bulunur.

Bu sistemin tek bir amacı vardır,en başarılı üremeyi gerçekleştirmek ve evrim türün üyelerinin bu faaliyette bulunmaları için bir ödül mekanizması geliştirmiş,ve haz duygusu geliştirmiştir.Sistem son derece basittir,üremede rakiplerine göre avantaj sağlayan erkek birey dişi bireyi dölleyecek sonuçta üreme meydana gelecektir.

Ancak toplum varsayımsal uygulamalar ile bu süreci engeller,düzeni ve dolayısı ile kendi devamlılığını sağlamak için çeşitli normlar ile şekillendirir.Sonuç olarak sadece toplum tarafından kabul edilen bireylerin çiftleşmesi uygun ve iyi kabul edilir.Çünkü bu toplum yararına ve onun beklentisine uygun olandır ve tabiki ''İyi'' olan.

Evli olmayan hetoroseksüeller,homoseksüeller,biseksüeller tarafından gerçekleştirilen ve toplum için faydasız olan aseksüeller tarafında gerçekleştirilmeyen tüm ''cinsel faaliyetler'' kötü olarak nitelenir.

Tıpkı adam öldürmede olduğu gibi toplumca kabul ediliyor ve onun çıkarına hizmet ediyorsa bu sizin o şeyi yapmakta özgür olduğunuz anlamına gelmektedir.

Bazı ülkelerde kadınlar para karşılığı satılır,bazı ülkelerde bir erkeğin birden fazla kadınla birlikte olması ''iyi'' olarak görülürken bazı ülkelerde bir kadının birden fazla erkek ile birlikte olması ''iyi'' olarak nitelenir.Geçmişte küçük yaşta çocuklar ''tanrı yada tanrıların'' memnun edilmesi iin kurban edilirken bunun o topluma mensup herkes tarafından ''iyi'' olarak kabul edildiğini unutmamak gerekir.


Sonuçta ortada tüm zaman ve mekan için geçerli bir iyi kavramı bulunmaz,kişisel çıkarlara dolayısı ile öznel olana uygun olan için ortaya konulan bir ''iyi'' kabulu vardır,bu iyiyi yaratan ilahi bir varlık değil insanın kendisi yani onun varsayımıdır.Varlık daha net ifadesi ile evren biliçsizdir ve olaylar onun için hiçbir anlam taşımaz tıpkı insanın hiçbir anlam taşımadığı gibi.

Elimizde iyilik için bir tanımlama olmadığı gibi kötülük içinde bir tanımlama yoktur,tek bir kıstas vardır beklentimize ve çıkarımıza aykırı olan kötüdür,pazar günü gezmek isteyen biri için yağmur yağması kötüdür,ancak ürün yetiştiren bir çifti için aynı yağmur meydana gelebilecek en iyi şeydir.2.dünya savaşı almanyasında dünyayı daha iyi bir yer yapmak için savaşan almalar için hitler dünyanın  en iyi adamı ve büyük bir liderken Paris sığnaklarında bombalardan saklanan halk için bir cani ve kötüğünün en büyük sembolüdür.

    Hikayede Sarışın iyi,Senteza kötüydü.Birde Tuco vardı tabi ki o da çirkin.Genel olarak görsel ve işitsel olarak hoşa gitmeyen durumları nitelemek için kullanılır,yani kişisel bir zarar yada kayıptan farklı olarak estetik bir kaygıdan bahsedilmektedir.İyi ve kötü kavramınında ötesinde bir öznellik sözkonusudur.Genel olarak kadın ve doğa kavramı ile özdeşleştirilen güzellik konusunda en temel ve belkide tek beklenti göze hoş gelmesidir.Uzun süreli bir birikimin tahminsel beklentisi.Yemyeşil bir doğa,masmavi bir göl,sapsarı saçlar,ince bir bel,adeleli bir vücut ,rengarenk tüyler .Güzellik kavramımızıda iyi ve kötü kavramımız gibi atalarımızdan miras alırız.O da tıpkı iyi ve kötü kavramı gibi bizim ile anlam kazanan varsayımsal bir çöpten ibarettir.

1966 yapımı bu spagetti western filmi ve bu filmin  adı gibi iyi,kötü ve çirkin kavramları bizim varsayımımızdan ibaret ve bizden sonra anlamsız kalacak uydurmalarımızdan başka birşey değildir.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Usus,Fructus & Abusus

Tüm ''Ahlak''ın temeli ''MÜLKİYET''      Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen kurallar bütünü/ilkeler sistemine ''Ahlak'' adı verilir,Ahlak adı verilen ilkeler sistemi bir kültür yada bir grup tarafından genelleştirilir ve kanunlaştırılır.Ve bu kanunlar aracılığı ile grup üyelerinin davranışları düzenlenmeye çalışılır. Bugün ''Genel Ahlak'' yada ''Toplumsal Ahlak'' adını verdiğimiz sistemlerin tamamı tek bir şey üstüne kuruludur.Mülkiyet hakkı. Mülkiyet,taşınır veya taşınmaz bir eşya üzerinde eşya sahibine kullanma,yararlanma ve tasarruf etme yetkisi veren ve hukuk düzeni sınırları içerisinde kullanılabilen mutlak ve ayni bir haktır,mutlak nitelikte olması nedeni ile herkese karşı ileri sürülebilir.Ve toplumsal ahlak kurallarının çıkış noktasını oluşturur. Topluma göre başkasına ait olan birşeyden izinsiz faydalanmak ''kötü''dür.Başkasına ait olan toplum taraf

DON KİŞOT

Üç kelime ile başlıyoruz:Rutin,heyecan,macera   Rutin,alışılagelen,sıradanlaşan detaylı bir ifade ile belirli sürelerde aynı yada çok benzer biçimde tekrar eden şeyler için kullanılır.Rutin bir ''güven'' ifadesi olmasının yanı sıra,gerçekleşen şeyin beklentiye uygun olarak meydana geldiğini ve meydana geleceğini ifade etme biçimidir. Rutin,''sürekli aynı biçimde tekrar etmesi'' nedeni ile insan üzerinde psikolojik yada fiziksel anlamda bir değişikliğe sebep olmamaktadır.Hayatı boyunca çok fazla uçak görmemiş bir  insan ile havaalanında çalışan kişinin içinde bulunduğu durum gibi,yada kulağına daha önce hiç küpe takmamış biri ile kulağına hergün küpe takan kişinin  durumlarında olduğu gibi. (kulağına ilk kez küpe takan birinde hem fiziksel olarak kulağının delinmesi gerekecek hemde psikolojik olarak daha önce yaşamadığı bir oluş içine girecektir.) Rutin,verdiği bu güven duygusunun yanında,belirli bir sürenin ardından mevcut duruma adaptasyondan

TOPLUMSAL BİLİNÇ PARÇACIĞI

''Bilinciniz sadece size ait değildir'' Özgür irade ilizyonunun conseptlere aktarımı,    Bizler,yani ben olarak tanımladığımız yapıların ''görece bağımsız'' bir biçimde otonom kararlar aldığı fikrine sahibizdir.Düşüncelerimizde özgür olduğumuzu kabul ederiz.Bunu yapabilmemizin en önemli sebebi bilincimizin çok parçalı bir yapıdan oluşmasıdır.Hatta bu çok parçalı yapı zamansal düzlemde çok katmanlı bir hale gelmektedir. Homo sapiens sapiens ''düşündüğünün üstüne düşünebilen insan'',kendi özünden yarattığı şeye çıkıp bakabilme hali.Zihin dev bir kütüphane olarak tasvir edildiğinde  bilinç bu kütüphanede dolaşan bir ziyaretçi olarak düşünülmelidir.Bu sebeple bilinç kütüphaneye her seferinde ''benzer'' ama bir öncekinden farklı bir ziyaretçi olarak girmektedir.Bu durumda bilinç zamansal ve olgusal olarak farklılık göstermekte midir?Bunun ötesinde bu ziyaretçi ziyaretin ardından yok olup gitmekte ve yerini diğer zi