Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

IDEE & FICTION

Şablona uymak:"Patates baskısı benzeri bireyler yaratmak"      Platon gerçek bilginin temelinin idealar dünyasında olduğunu, görünen dünyanın bu ideaların bir yansıması olduğunu düşünmüştü,ona göre bilinen gerçeğin bir iz düşümünden ibaretti. Bugün onun geçmişteki öngörüsüne benzer bir idealar evreni dünyayı şekillendirmektedir.Platonun idealarından farklı olarak bugün ideaların yaratıcısı içinde yaşadığımız toplumun kendisidir. Toplum değerleri yaratır,güzellik, çirkinlik, iyilik,kötülük toplum tarafından üyelerine dikte edilir."Ahlak" bireyin uyması gereken davranış sistemidir ve toplumsal normlar/kurallar bireyi bu sisteme uymaya zorlar.Toplum bireye,doğumundan itibaren sahip olması gereken değerler ,toplum içinde yaşarken uyacagı kurallar ve yaşamını sürdüreceği hayat planı için bilişsel bir yükleme yapar. Birey doğacak,okula başlayacak,askere gidecek,bir iş bulacak ,evlenecek,çocuk yapacak,onu büyütecek,emekli olacak ve ölecektir.İnsan hayatının doğu

İNANÇ SATMAK

" Varolmayan şeylerin ticareti"       Bilgiyi ortaya çıkarma yada değiştirme kabiliyetine sahip olan,bir olayın içinde nesne yada özne olarak bulunabilen hersey " var" dolayısıyla varlık olarak kabul edilebilir.Bunun dışında kalan bilgi ortaya çıkarma yada değiştirme kabiliyetine sahip olmayanlar 'varsayımsal'dır.Olayın içinde  nesne  yada özne olarak bulunamayan, olay üzerindeki etkisi sadece öznenin varsayımına dayanan her olgu "İnanç" olarak kabul edilebilir.İnanç öznel olması sebebi ile bir delile,kanıta yada ispata ihtiyaç duymaz,öznenin nesnel gerekçelere dayanmayan ön kabulune dayanır.Örnek vermek gerekirse "yerçekimi" bir varlıktır,mevcut bilgi üzerinde değişikliğe sebep olur,ağırlık kavramını yaratır, dünya üzerinde belirli bir yükseklikten bırakılan her nesne yeryüzüne doğru çekilir.İspatlanabilir, kanıtlanabilir,delillendirilebilir tamamen nesnel'dir öznenin kabulune ihtiyaç duymaksızın olay'a etki edebilir.Mele

IMMIGRANT

''Göçmenler;İnanç denilen pisliği yanlarında taşıyan bozguncular''     Göçmen, çeşitli sebeplerle bir bölgeden başka bir bölgeye yada bir ülkeden başka bir ülkeye orada yaşamak maksadı ile giden kimselerdir.Göçmen kimi zaman hayatta kalmak kimi zaman daha iyi bir hayat yaşamak için yaşadığı coğrafyayı değiştirmeyi göze alan kimselerdir.    Göç kimi zaman yakın kültürler arası gerçekleşirken kimi zamanda farklı kültürler arasında gerçekleşir.Yaşam tarzı ,inançları ,kültürel yapıları ve sosyal alışkanlıkları benzer olan toplumlar arasında gerçekleşen göç çok ciddi sorunlar ortaya çıkarmazken aralarında derin uçurumlar bulunan toplumlar arasında gerçekleşen göç ,çok büyük bir çatışmanın  kaynağını oluşturur.Özellikle göçmenler sahip oldukları kültür sebebi ile değişime ve adaptasyona kapalı bir yapıya sahiplerse göç ettikleri toplumun yaşam tarzı için ciddi bir tehdit haline gelirler.    Bunun en bariz örneklerini ülkemizin içinde görebiliriz,farklı yörelerden

BİR HAYVANIN İÇİNE HAPSEDİLMEK

'' Ökaryot :  Zar ile çevrili hücreleri çekirdek ve başka organeller içeren canlılar topluluğu.'' İnsan dediğimiz organizma ökaryotlar üst aleminin memeliler alemine mensuptur.Bugün insan dediğimiz ve hayvandan farklı gördüğümüz organizmanın adı ''Homo sapiens sapiens''tir,Ve yakın akrabaları büyük insansı maymunlar olan ''Goriller'' ve ''Şempanzeler''dir. Mensup olduğu üst alemin diğer mensupları gibi insanda çiftleşerek ürer,diğer hayvan ve bitkiler ile beslenir,yakın akrabalarındaki gibi bir sindirim ve boşaltım sistemine sahiptir,akciğer solunumu yapar,solunumda diyafram kullanır,orta kulakta 3 parçalı kemik bulunur,yedi adet boyun omuruna sahiptir.İnsanın gerek fiziksel gerekse biyolojik özellikleri bakımından aslında bir ''Hayvan'' olduğu artık inkar edilemez bir gerçektir. Hayvanlar aleminin bir mensubu olan homosapiensi onlardan farklı kılan özelliği  ise ''Bilinci'' dir,İn

Usus,Fructus & Abusus

Tüm ''Ahlak''ın temeli ''MÜLKİYET''      Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen kurallar bütünü/ilkeler sistemine ''Ahlak'' adı verilir,Ahlak adı verilen ilkeler sistemi bir kültür yada bir grup tarafından genelleştirilir ve kanunlaştırılır.Ve bu kanunlar aracılığı ile grup üyelerinin davranışları düzenlenmeye çalışılır. Bugün ''Genel Ahlak'' yada ''Toplumsal Ahlak'' adını verdiğimiz sistemlerin tamamı tek bir şey üstüne kuruludur.Mülkiyet hakkı. Mülkiyet,taşınır veya taşınmaz bir eşya üzerinde eşya sahibine kullanma,yararlanma ve tasarruf etme yetkisi veren ve hukuk düzeni sınırları içerisinde kullanılabilen mutlak ve ayni bir haktır,mutlak nitelikte olması nedeni ile herkese karşı ileri sürülebilir.Ve toplumsal ahlak kurallarının çıkış noktasını oluşturur. Topluma göre başkasına ait olan birşeyden izinsiz faydalanmak ''kötü''dür.Başkasına ait olan toplum taraf

Eski Bir Miras:İNANÇ ve MİLLİYET

''Herkes doğasına en uygun seçimi yapar''        Bugün olanları anlamak için bakılması gereken yer geçmiştir.Günümüzde ''Cumhuriyet'' adını verdiğimiz bir rejimin içinde yaşasakta unutmamamız gereken şey bugün içinde yaşadığımız Cumhuriyetin, bir''tek adam'' projesi olmasıdır.Cumhuriyet bir elbisedir.Onu diken terzi ne kadar uğraşsa da bu topraklarda yaşayanlar üzerine tam olarak oturtmayı başaramamıştır.Yaşadığımız tüm siyasi sıkıntıların ve çatışmaların temelinde yatan sebepte tam olarak budur.Cumhuriyet projesi ,halkın kendi kendini iradesi üstüne kurulu olsa ve o halkı inançsal tahhakkümden kurtarmak için'' laiklik ilkesini'' kullansa da bunda sadece dar çevreler için başarılı olabilmiştir.Tarihi boyunca belirli ''oligarkların'' yönetiminde yaşamış ve birarada kalmasını sağlayan en önemli iki unsur, ''inanç'' ve ''milliyet'' olan bir topluluğa kendi egemenliğini eline

UZUN VADELİ BİR CİNAYET SİSTEMİ

'' İnsan sadece vurularak öldürülmez;Ömür boyu süren bir kölelikte tahhammüden adam öldürmekten farksızdır.''     B iyolojik canlılığın kaybedilmesi,hayat faaliyetlerin kesin olarak sona ermesi olarak ifade edilen ''Ölüm'' kavramı günlük hayatta çok kısa sürede gerçekleşen olaylar sonucu meydana gelen ''canlılık yitimini'' tanımlamak için kullanılmaktadır.Bazen bir kaza,kimi zaman bir cinayet ,yaşlılık veya hastalık sonucu gelen ani bir ölüm istisnai olarak belirli bir koma süreci hayati faaliyetlerin bir daha geri kazanılmamak üzere yitimi.Nedir bu bizi yaşatan bizi biz yapan hayati faaliyetler ve beklenmedik yada çok beklenir bir anda çekip giden canlılık.    G ünümüzde sahip olduğumuz genel bilimsel görüşümüz itibari ile bir yapının ''Canlı'' olarak sınıflana bilmesi için temel olarak 9 özelliğe sahip olmaları gerekmektedir. 1.Hücre yapılanması: Canlıların en önemli ortak özelliklerinden biri temel yapı b

İNSAN YARATMA EHLİYETİ

'' Katil,cinayeti kurban doğmadan önce işlemiş olabilir. ''           Üreme , canlılığın ve bu canlılığa ait çeşitliliğin varolmasını ,neslin devamını  ve kalıtsal özelliklerin bir sonraki  jenerasyona aktarılmasını sağlar. Biyominal adı Homosapiens olan İnsan ‘’Primatlar’’ takımının ‘’İnsansılar ‘’ üst familyasına tabidir,Omurgalı bir memeli olması sebebi ile Eşeyli olarak çoğalır,yavrular gelişmelerini tamamlayıncaya kadar vücut içinde taşınırlar ve bir süre anneleri tarafından bakımları zorunludur. Tüm diğer canlılar gibi insanında amacı neslini devam ettirmektir.Ancak insan diğer canlılardan farklı olarak bir öz farkındalığa/kendini çevresinden ve  benzerlerinden ayırt edebilme yetisine sahiptir,Bu durum insanda ‘’Kimlik’’denilen olguyu meydana getirir.Her insan taşıdığı potansiyel sayesinde mevcut canlılar arasında yaşadığı çevre şartlarını biçimlendirebilecek kudrete sahip tek varlıktır.Bu sebeple insan üremesi sonucu ortaya çıkan şey türü

Συνασπισμός Ριζοσπαστικής Αριστεράς, Synaspismós Rhizospastikís Aristerás

SYRIZA( Συνασπισμός Ριζοσπαστικής Αριστεράς,  Synaspismós Rhizospastikís Aristerás) SYRIZA'yla Ulusal Yeniden Yapılanma Planı Müzakere sonuçlarına bakmaksızın, iktidardaki ilk günden itibaren Memorandumun yerini alacak Ulusal Yeniden Yapılanma Planı için bütün sorumluluğu üstleniyor; Yunan halkına bağlılığımızı sunuyoruz.  Ulusal Yeniden Yapılanma Planı, toplumsal ve ekonomik çözülmeyi tersine çevirmek, ekonomiyi yeniden kurup krizden çıkmak üzere dört ana ayak üzerinde durmaktadır. ULUSAL YENİDEN YAPILANMA PLANI'NIN DÖRT ANA AYAĞI 1.    İnsanlık krizine karşı koymak 2.    Ekonomiyi yeniden başlatıp vergi adaletini sağlamak 3.    İstihdamı yeniden sağlamak 4.    Siyasi sistemde demokratik dönüşümleri sağlamak 1. Ayak: İnsanlık krizine karşı koymak Tahmini toplam maliyet: 1,882 milyar € Programımız, insanlık krizine derhal karşı koyacaktır. 2 milyar €'luk tahmini bir masraf ile toplumun en savunmasız kesimlerine koruma kalkanı oluşturmak için geniş çaplı acil müdahale