Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PREDICTABLE ORDER

    Ş artları kontrol ettiğinizde sonuca en yakın çıkarımlarıda yapabilirsiniz.Öngörülebilir olma ,konuyla ilgili olarak yapılan gelecek projeksiyonlarının gerçekleşme oranlarındaki yüksekliği ifade etmektedir.Gelecek projeksiyonlarındaki bu geçerlilik orta ve uzun dönemli planların başarılı olabilmesine imkan verir.Şartların kontrol edilemediği durumlarda projeksiyonlar birer tahminden ibaret hale gelirler,şartların değişikliği öngörülemezliği yaratır,öngörülemezlik başarısız planları.    Tüm düzen kurucular planların başarılı olması için çalışırlar,oluşturdukları düzenlerin temel amacı şartları kontrol etmek daha ötesi onları yaratmaktır.    Düzen,varsayımsal bir erek/amaç/hedef çerçevesinde oluşturulan organizasyonu yada uyumlar bütününü ifade eder.Düzen kurucuların temel amacı varsayımsal erekten kaynak alan ''güçlerini'' kullanarak birbirine uyumsuz parçaları bir araya getirmek,işlevsel olarak uyumlu hale getirdikleri bu nesnel bütünlüğün devamlılığını sa

PROBABILITY

         P robabilty kelimesi Türkçeye ''olasılık'' olarak çevrilsede,olasılığın dilimizdeki karşılığı bir ''şeyin''gerçekleşebileceğine olan zayıf/güçlü inançsal durumdur.Oysa dilimizde kesin olmayışlık;muğlaklık ifade eden ''olasılık'' kelimesinin karşılığını oluşturan ''probabilty'' kelimesi;Abilty:güç,yeterlilik,kapasite kelimesi ile pro- ön ekinin birleşiminden oluşmakta ve yeteneğin,kapasitenin ve gücün en üst seviyesini ulaşabileceği en son noktayı ifade etmektedir.Olasılığın aksine probabilty kelimesinde bir ''kesinlik'' ifadesi vardır.Bir ''şey''in gerçekleşeceğini,bu gerçekleşmenin mevcut güç/yetenek/kapasite dahilinde olduğunu ifade eder. Örneğin sayısal loto oynadınız 49 adet sayının içinden ,6 adet sayı seçerek bir olasılık/probabilty durumu yarattınız.Olasılık olarak bakıldığında,çekilişte sizin seçtiğiniz 6 adet sayının çıkacağına dair bir inanç oluşurken,probabilty ka

ANLAMIN SINIRI

''Balıklara ayı anlatabilir miyiz?'' İnsan vücudu bir makinedir,ve tüm makineler gibi belirli şartlar altında enerji dönüşümü sağlamaktadır.İçten yanmalı motor ile hareket eden bir otomobil su üzerinde gidemediği gibi ard iticili bir jet uçağı denizin altında hareket edemez.Otomobil tekerleklerinin basacağı yoğunlukta bir zemine ihtiyaç duyarken,uçak onu taşıyacak yoğunlukta bir atmosferik alan içinde hareket edebilir.Ayrıca her ikisininde yanmanın gerçekleşmesi için ''oksijene''gereksinimi bulunmaktadır. İnsan vücudu kadar karmaşık bir makinede olsa ''gerekli şartlar''olmadan çalışmasını sürdüremez ve enerji dönüşümü sağlayamaz.İnsan dünya atmosferik alanı içinde,belirli bir yerçekimi etkisi altında ortaya çıkan organik yapılı bir makinedir ve bu şartlar dışında ''çalışmasını'' sürdüremez. Gerekli ekipmanlarla sağlanan şartlar olmadan suyun içinde yaşayamaz,atmosferin dışında varoluşuna devam edemez.Dünya yüzey

DR.JEKYLL & MR.HYDE

''Zarif ve saygın Doktor,Şehvet düşkünü bir canavara karşı'' Kişiliğimiz bir tren gibi düz bir hat üzerinde ilerler,seçimlerimiz ile makasları kendimiz değiştiririz.Farklı yada benzer durumlar karşısında yaptığımız seçimlerimiz arasındaki korelasyon bizim eğilimlerimizi belirler.Elindeki çöpü gerçekleşen 100 durumun 80'ninde yere değilde bir çöp kutusuna atan kişi çevreye karşı duyarlı bir eğilim içindedir.Yada 100 durumun 70'inde doğruyu söyleyen kişi dürüstlüğe eğilimlidir.100/100 bir ideali simgelemekte ve kişinin eğilimini davranışları ile bu ideale ne kadar yakınsadığı belirlemektedir. Bizim ile olan ilişkilerinde doğru söyleme idealine yakınsayan kişi bizim açımızdan ''dürüst'' olarak nitelenmektedir.Aynı şekilde sergilediği davranışlar açısından genel toplumsal değerlere ve bizim yararımıza hareket eden kişi çok faktörlü ''iyi'' idealine yakınsamakta ve ''iyi ' olarak nitelenmektedir.Ancak bu durum ki

DÜŞÜNMEK HASTALIKTIR

''Onu anlamak için bölerken yarattığımız boşlukları doldurmaya çalışıyoruz'' Gerçek bölünmez bir bütündür,mutlak biçimde tek'tir.Gerçek ile karşılaşan bilinç onu bir bütün olarak kavrayamaz.Onu anlayabilmek için parçalara böler,bu bölme esnasında deformasyona bağlı boşluklar oluşur.Evreni algılayabilme ve anlamlandırabilmenin yolu aralarında boşluklar bulunan parçaları bir araya getirerek kavramsal bağlar oluşturmaktır.Bu bağların oluşturulması ve kullanılması düşünme eyleminin ortaya çıkmasını sağlar. Esas olarak düşünmek bilincin kendi yarattığı deformasyonun sonucu oluşan bir tepkime durumundadır.Mısırda Asvan barajının yapımı sırasında Ebu Simel tapınağını oluşturan yekpare kayalar parçalara ayrılarak tapınak bugün bulunduğu yere taşınmıştır. Birşeyi kesmek onu bir arada tutan moleküler bağı koparmaktır,ne kadar az miktarda olursa olsun bu işlem sırasında kesilen ''şey'' madde kaybına uğrayacaktır.Yani birşeyi ikiye böldüğünüzde onu

DOĞRU

''Düşünmek bir yetenekten değil eksiklikten kaynaklıdır.'' Doğru,gerçek ile bilinç arasındaki bağdır.Gerçek ise tözün kendisidir.İnsan bilinci tözün değil tözü kavrayan anlamın bilgisine sahip olabilir.İnsan için doğru, tözü kavrayan anlam ile bilinci arasında kurulan bağı tanımlar.Tözü kavrayan anlam her insan için farklıdır.Anlamı bilinç ile buluşturan bağda farklıdır. İnsanların üzerinde anlaştığı konu ''doğru''nun kendisi değil,tözü kavrayan anlamlar arasındaki benzerliktir. ''Ağacın yaprakları yeşildir.''önermesi ''doğru'' olarak kabul edilir.Ancak burada bahsedilen yeşil bir olayı değil bir olguyu tanımlar.Yeşil için tanımlanan tüm tonları içine alır.Ayrıca önerme birkaç varsayımı birden içerir,sonbahar mevsiminde bir çınar ağcının yapraklarının yeşil olması mümkün değildir.Ağaç varsayımsaldır,yaprak varsayımsaldır,renk varsayımsaldır.Genel bir ağaç olgusuna eşlenik yaprak olgusu ve bu yaprakların varsa

INTERFACE

''Who are you?'' Basit gibi görünsede cevabı sende olmayan tek soru,senin kim olduğunu senden başka herkesin bilmesi ve senin bunu bilememen ve asla bilemeyecek olman. Ben kimim? sorusu için çok açıklayıcı olmasada kendi açımızdan kavrayıcı cevaplar verebiliyorken ,sen kimsin? sorsunun cevabı tamamen diğerlerine özel ve öznel.  Eşeyli üreme sonucu ortaya çıkan organik bir yaşam formusun ve bugüne kadar doğrudan yada dolaylı olarak içinde yer aldığın olaylar zinciri sonucu bir adresleme kazanmışsın,bu adresleme senin kimliğini oluşturuyor;sadece seni tanıyanlar yada felsefi bir ifade ile ''varoluşuna ait bilgiye sahip olanlar'' için.Varlığının ''bir bölümü'' onlar tarafından kavranabiliyor,''bir bölümü''. Binlerce ,daha detaylı bakarsan milyonlarca hatta milyarlarca reaksiyonda bir rol alarak,kendini başkalarının zihninde inşaa ettiğini düşünebilirsin,etkinliğin yada belirleyici öğenin ''ben

ZUGZWANG

''Tüm olası seçimlerin mutlak biçimde aynı sonucu ortaya çıkaracağı durum''     Deterministik yada kaotik evren modellerinde,belirli  kuralları olan bir sistem içinde girişilecek her hareketin sonucunun istisnasız bir biçimde aynı olacağı olgusunu tanımlayan kelimedir.    Satrançta,oyuncuyu ''mat'' olmaktan kurtaracak hamlenin ,hamle yapmamak olduğu durumu tanımlamak için kullanılır.     İçinde bulunduğumuz ''hal'' içinde seçimler yaparız,bu seçimler dışsal etkenlere bağlı olabildiği gibi içsel etkenlerden de kaynaklanırlar.İnsan bu seçimleri her an yapmaktadır.Limbik sinir sistemi ile kontrol edilen fizyolojik faaliyetleriniz dışında tüm aktiviteleriniz ''seçimlere'' dayanır.Otuduğunuz yerde sağa doğru baktınız,yada sola ve yahut gözlerinizi kapattınız.Başınızı sola doğru çevirdiniz.İçerden gelen televizyon sesine konsantre oldunuz.Her an önemli yada önemsiz tercihler yapmaktasınızdır.Ve bu  seçimlerin hepsi

LAPLACE'İN ŞEYTANI

''Başı ve sonu olmayan,sonsuz bir döngü'' ''Evrenin şimdiki halini geçmişin sonucu ve geleceğin nedeni olarak ele alabiliriz. Bir an için evrenin tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek, ve bunun bu verileri inceleyebileceğini de düşünürsek, aynı anda evrendeki en büyük varlıklardan en küçük atomlara kadar her şeyi hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de, aynı geçmiş gibi, onun gözlerinin önündedir.'' DETERMİNİZM :Lineer/Doğrusal olarak algıladığımız zaman çizgisinde her olay belirli bir ''gereklilik'' çevresinde gerçekleşir. İki görsel birincisi sonsuzluk işareti ikincisi Kaos teorisinde lorenzin kelebek eğrisi sistemi, ŞEKİL1 SONSUZLUK İŞARETİ ŞEKİL2 KAOS TEORİSİ İnsan zamanı doğrusal/belirli bir yönde algılar,sebep, sonucu meydana getirir ve buna nedensellik bağı adı verilir.''Yukardan bırakılan ca

INFANCY

''0'' Noktası Anlamsız bir bilgi girişi... İlk farkındalık durumunda duyular aktif haldedir. *Görme *Duyma *Tat alma *Koku alma *Hissetme Ancak duyular aracılığı ile edinilen tüm bilgi anlamsızdır.İnsan bu dönemde bilişsel alt yapısı için sağladığı tüm bilgiyi ayırd etmeksizin hafızasına kaydeder. Renkler,kokular,şekiller,tatlar,sesler bilincin temellerini oluşturur.Basit ancak kuvvetli bağlantıların sağlandığı bir dönemdir.4 yaşına kadar devam eder,çok fazla bilgi girişi bulunmasına karşın bunların henüz anlamlandırılmamış olması ve nöral bağlantı alt yapılarının bulunmaması sebebi ile insanlar bu yaşa kadar olan dönemlerini hatırlayamazlar çünkü onlar için o dönemde ''anlamlı birşey'' yoktur. Hafızada geri çağırma/hatırlamanın temeli parçalar arasındaki bağlantılara dayanır.Bu parçaları digital göstergelerdeki pikseller olarak düşünebilirsiniz.Anlamlı bir görüntü oluşabilmesi için birbirinden bağımsız pek çok pikselin aktif hale

ME&WE

''Ben,az iki kişiyim''     Birşeyi düşündüğünüzde farkındalığına eriştiğimiz ''olgu'' geçmişimiz ve içinde bulunduğumuz halin etkileşiminden oluşmakta.Bir ''şey'' hakkındaki geçmiş tecrübelerimiz kadar mevcut zamanda o ''şeyi'' deneyimlerken içinde bulunduğumuz iç ve dış etkenlere bağlı psikofizyolojik durumumuz anlamlandırmamızın oturduğu temeli oluşturmakta. Obje/Olay : Güneş Durum 1:Çok sıcak bir yaz günü çok ağır bir eşya taşıyorsunuz. Durum 2:Çok sıcak bir yaz günü sahilde güneşleniyorsunuz. Anlam 1:Rahatsız edici Anlam 2.Konfor sağlayıcı Obje/Olay:Bebek ağlaması Durum 1:Sizin olmayan bir çocuk ağlıyor Durum 2.Sizin çocuğunuz ağlıyor. Anlam 1:Rahatsız edici Anlam 2:Endişe verici Güneş hakkında iki kaynaktan bilgi sağlarız,bunlardan biri kişsel deneyimlerimiz ikincisi ise bize aktarılan bilgidir.Bu iki kaynaktan sağladığımız bilgi beynimizdeki nöral bağlantılar aracılığı ile kayıt altına alın