Ana içeriğe atla

CONTEXT

Anlam içermeyen ''şey'' bir bağlamda nasıl yer alabilir?




Anlam ''şeyin'' zihinde ortaya çıkardığı etkiyi tanımlarken bağlam şeyin diğer şeyler ile farkedilebilir bir ilişki içindeyken ortaya çıkan baskın etkiyi tanımlamaktadır.





Sol taraftaki şey iki anlam içerir ''kırmızı'' ve ''Daire''
Aynı şeyi bir örüntü içine dahil ettiğimizde bu iki anlamın birleşiminden oluşan şey belirli bilinçler için ''DUR'' anlamını kazanır.Ve bu yeni örüntü içinde oluşturduğu etki ''kırmızı daire'' etkisine göre daha baskın hale gelir.

Burada kendi başına bir etki oluşturan şeylerin bir örüntüye dahil edildiğinde kazandıkları yeni etki oluşturma kabiliyetlerinin öncekilere daha baskın hale gelmesi sözkonusudur.



''100'' üç adet simgeden oluşan ve bizim için belirli adette bağımsız parçayı ifade eden sayısal bir atıftır.Bu simgeyi gördüğümüzde 99 dan 1 fazlasının,101 'den 1 eksiğin ifade edildiği bir adresleme ile karşı karşıya olduğumuzu biliriz.Parçalardan oluşmuş gerçek yada varsayımsal bir büyüklüktür.



Amerika birleşik devletleri merkez bankası tarafından basılmış olan bu kağdın üzerindeki 100 ise bize varsayımsal bir değişim değerini ifade eder.Bu değer bu kağıt parçasının içinde bulunduğu örüntü doğrultusunda bu değerler sistemini kabul eden herkese karşı ileri sürülebilir.


Bir örüntü içinde birşey sadece örüntüyü anlamlandırabilecek bilgiye sahip olan bilinçler için mümkündür.

Bu bilgilerin ulaşmadığı ilkel kabilelerin üyeleri kırmızı işıkta durmayacak,sahip olduğunuz 100 dolar karşılığında size birşey vermeyi düşünmeyecektir.Bunun sebebi örüntü hakkında bilgi sahibi olmamalarıdır.


Örüntüyü bilmiyorsanız örüntüden kaynaklı baskın etki sizin için ortaya çıkmayacaktır.Bu espiriyi anlamamak olarak düşünülebilir.Siz baktığınızda sadece sarı,kırmızı,ve yeşil bir daire görürsünüz.

İnsan bilinci tarafından oluşturulmuş ve belirli olgulara atıf yapan sembollerin tamamı mevcut örüntüleri içinde anlamlıdır.''1'' yazdığınızda bunun bir etki yaratabilmesi için sayısal örüntünün biliniyor olması gereklidir.


Bu yazının bilişsel bir etki yaratabilmesi için türkçeyi oluşturan örüntülere ait bilgiye sahip olmanız gereklidir.Bundan daha öte olarak,

''Kırmızı daire'' etkisinin oluşabilmesi için kırmızı ve daire olgularına ait bilgiye sahip bulunmanız gerekir.Siz bu iki olgunun bilgisine sahip değilseniz bu şey sizin zihninizde hiçbir etki oluşturmayacaktır.

Oluşturduğumuz olgular şeyleri mevcut bütünlüğünden varsayımsal olarak ayırmak için yaratılmışlardır.''kırmızı daire'' evrende kendi başına varolamaz bir şeydir.Daire bizim oluşturduğumuz ve köşeleri olmayan iki boyutlu şeyleri ifade eden varsayımsal bir olgu iken,kırmızı doğada belirli bir dalga boyu ve frekansı olan ışığı tanımlayan bir sembolleştirmedir.

Kırmızı dediğimizde genel bir kırmızı ifadesi olsada bu kırmızı adı verilen rengi oluşturan tüm tayfı ifade eder.




Şekilde görülenlerin herbiri ''kırmızı daire'' dir.Ve sizin bunları kırmızı daire olduğunu bilmeniz için kırmızı ve daire olguları ile bağlantılı örüntülerin bilgilerine sahip olmanız gereklidir.

Anlam mutlak biçimde örüntü içinde bulunmak zorundadır,hiçbir şey bir örüntüye dahil olmadan bilinçte etki oluşturamaz.




Şekilde görülen şey bir ''karekod''dur,sayısal sembollerin belirli bir şekilsel forma çevrilmesi ile oluşturulur.Amaç temel olarak daha küçük bir alana daha çok bilgi depolamaktır.

                                                  03080738942141135700


Sayısal olarak dönüştürülmüş hali bu sayı dizilimi şeklindedir.Bu sayı diziliminin anlamlı olduğu yer ise 4 mart 2017 tarihindeki konser için tanımlanan bilet numaralarından birine ait olması ile gerçekleşir.


Siyah beyaz küçük karelerden oluşan şekil,bu şekillerden oluşan örüntüyü etkiye dönüştürebilen bir sistem içinde sayısal sembollere çevrilmekte,bu sayılara ait sembollerden oluşan diziyi etkiye çeviren sistem içinde konsere giriş hakkı olan kişiyi tanımlamaktadır.


Bir işlemci,örüntüyü bellekteki veriler ile karşılaştırmakta,karşılaştırılan veriler başka bir örüntüye dönüşmekte,bu örüntü başka bir işlemci tarafından başka bir belekteki veriler ile karşılaştırılıp bu etkiye tanımlayan başka bir semboller dizisi oluşmaktadır.

Her yeni üst örüntü bir öncekine göre daha baskın bir etkiyi tetiklemektedir.Bilişsel sistemimiz bu sebeple bir üst örüntüyü arama biçiminde evrimleşmişlerdir.

Bu örüntü kovalama yeteneğimiz sayesinde demlenmiş kahve çekirdeklerinden kalan artıkların fincada oluşturduğu birikintilerdeki üst örüntüleri arayarak kahve falı diye birşey uydurabiliyoruz.

Bunu yaparken kullandığımız sistem hayatımızın genel örüntüsüne en uygun şekli kovalamak,ve ona daha önce kullanıla gelmiş örüntü modelleri içinde bir anlam yüklemektir.Bu birikintiler balığa benzer bir şekil oluşturduğu zaman,işlemci bellekte kahve telvesinin oluşturduğu balık şekline ait anlam dosyasını aramaktadır.Orda bulamazsa dışardan bu bilgiyi sağlamaktadır.Elde ettiği bilgiyi hayatının genel örüntüsüne eklediği zaman bunu güncel zaman içinde en kuvvetli gördüğü bağlama eklemektedir.

Aslında mevcut hayatı ile kahve artıklarının arasındaki bağlantı şu şekildedir.

Etki mutlak biçimde karşılıklıdır.Siz kahve içmeyi seçtiğinizde bir zincir oluşturursunuz.

A1,A2,A3,A4,A5,A6,A7,A8,A9,

Kahveyi içmediğinizde bu zincir oluşurken içtiğinizde aşağıdaki zincir oluşur.(A2de kahve içme eylemi gerçekleşiyor,bu eylemi k olarak tanımlayacağız.)

A1,Ak2,Ak3,Ak4,Ak5,Ak6,Ak7,Ak8,Ak9  (k etkisi altındaki A,eski A dan farklı ise B olarak tanımlanabilir.Ak=B)

A1,B2,B3,B4,B5,B6,B7,B8,B9

Kahveyi içen A,B'ye dönüşmüştür.Kahve içilmeden önceki yapısına göre farklılık gösterirken onu için kişide içmeden önceki haline göre farklılık göstermiştir.Bu durumda kahvenin telvesinin oluşturduğu şekiller geçmişte kalan bir örüntüye aittir.Kahveyi içmeden önceki kişiye ait olan örüntüyü betimleyebileceklerdir.


İnsan ve onun inşa ettiği zihinsel evrende şeyler birbirinin üstüne binmiş girift /karmaşık örüntüler ile anlam kazanırlar ve şeyler birden fazla anlam etkisine sahip oldukları gibi bu karmaşık bağlantılar ile yeni anlam etkileri oluştururlar.


İçi su dolu bir cam fanusun içinde renkli plastik parçalarından oluşan şeyler kadın ,erkek,ağaç ve kar örüntülerini oluşturmuş.Kadın,erkek,ağaç ve kar ''karlı/soğuk bir gün'' örüntüsünü oluşturmuş,Bu örüntünün cam bir fanus içinde olması karlı bir kış gününü anlatan bir heykel örüntüsünü oluşturmuş.Her örüntü oluşumunun oluşturduğu etki bir öncekine göre daha baskın.

Eğer bu heykel aralarından duygusal özdeşlik bulunan kişilerden birinden değerine aktarıldıysa,kişi bu soğuk kış günündeki kişileri betimleyen heykel örüntüsünde yer alan kadın ve erkek objeleri ile kendisini ve karşısındaki kişiyi özdeşlkeştirecek ve yeni bir üst örüntü oluşturacaktır.
Sonuçta bu üst üste örüntülerden oluşan parçalı yapı çok daha güçlü bir etki oluşturucuya dönüşecektir.Siz buna baktığınızda sıradan bir kar küresi görürken bu örüntü bilgisine sahip olan kişi için psikofizyolojik etkiler oluşturan bir tetikleyici durumuna gelecektir.





5 Doların üzerinde bulunan Abraham Lincoln, Amerikanın 16. başkanıdır.Onun hakkında bilgi sahibi olmayan biri bu paraya baktığında sakalları uzun zayıf bir adam görecektir.Onun hakkında göreceli olarak bilgisi olan biri onun amerikan başkanlarından biri olduğunu bilecektir.Ortalalama bir Amerikalı ise onu köleliği kaldıran bir efsane olarak tanımlayacaktır.Oluşan her etki kendi örüntü ağı içinde bulunmaktadır

Bir resim,sakalları uzun zayıf bir adam,amerikan başkanlarından biri,köleliği kaldıran başkan üst üste binen örüntülerdir ve hepsi doğrudur.Ancak hangisinin baskın olduğunu gözlemcinin durumu belirleyecektir.



Context/Bağlam şeylerden oluşan zincirleri tanımlar,şeyler contextler sayesinde anlam/etki kazanırlar.Bir ''şey'' birden fazla context'in parçasıdır.Contextler şeyleri birbirine anlam olarak bağladığı gibi şeyler arasındaki bu bağlantılar şeylerden ayrı anlamlara sahip olabilirler.Contextler/örüntüler üst üste binerek karmaşıklaşırlar.Her üst örüntü daha baskın bir etki oluşturur.Daha karmaşık contextlerin etkileri basit contextlere göre daha güçlüdür.

                                                                     1881
                                                                 
Dört sayı sembolünden oluşan bir dizi,bir sayısal değeri refere etmekte.Bu basit örüntü sizin için ne anlama geliyor?Sizde oluşturduğu etki ve tetiklediği zihinsel bağlantıların onu oluşturan sembollerin için de buunduğu daha basit örüntüler ile bir bağlantısı var mı?


                             
İlk sorunun cevabı şudur,anlam içermeyen birşey bir bağlamda yer alabilir,çünkü şeye anlamı veren doğrudan doğruya bağlamın kendisidir.                                                       
                     
                     

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Usus,Fructus & Abusus

Tüm ''Ahlak''ın temeli ''MÜLKİYET''      Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen kurallar bütünü/ilkeler sistemine ''Ahlak'' adı verilir,Ahlak adı verilen ilkeler sistemi bir kültür yada bir grup tarafından genelleştirilir ve kanunlaştırılır.Ve bu kanunlar aracılığı ile grup üyelerinin davranışları düzenlenmeye çalışılır. Bugün ''Genel Ahlak'' yada ''Toplumsal Ahlak'' adını verdiğimiz sistemlerin tamamı tek bir şey üstüne kuruludur.Mülkiyet hakkı. Mülkiyet,taşınır veya taşınmaz bir eşya üzerinde eşya sahibine kullanma,yararlanma ve tasarruf etme yetkisi veren ve hukuk düzeni sınırları içerisinde kullanılabilen mutlak ve ayni bir haktır,mutlak nitelikte olması nedeni ile herkese karşı ileri sürülebilir.Ve toplumsal ahlak kurallarının çıkış noktasını oluşturur. Topluma göre başkasına ait olan birşeyden izinsiz faydalanmak ''kötü''dür.Başkasına ait olan toplum taraf

DON KİŞOT

Üç kelime ile başlıyoruz:Rutin,heyecan,macera   Rutin,alışılagelen,sıradanlaşan detaylı bir ifade ile belirli sürelerde aynı yada çok benzer biçimde tekrar eden şeyler için kullanılır.Rutin bir ''güven'' ifadesi olmasının yanı sıra,gerçekleşen şeyin beklentiye uygun olarak meydana geldiğini ve meydana geleceğini ifade etme biçimidir. Rutin,''sürekli aynı biçimde tekrar etmesi'' nedeni ile insan üzerinde psikolojik yada fiziksel anlamda bir değişikliğe sebep olmamaktadır.Hayatı boyunca çok fazla uçak görmemiş bir  insan ile havaalanında çalışan kişinin içinde bulunduğu durum gibi,yada kulağına daha önce hiç küpe takmamış biri ile kulağına hergün küpe takan kişinin  durumlarında olduğu gibi. (kulağına ilk kez küpe takan birinde hem fiziksel olarak kulağının delinmesi gerekecek hemde psikolojik olarak daha önce yaşamadığı bir oluş içine girecektir.) Rutin,verdiği bu güven duygusunun yanında,belirli bir sürenin ardından mevcut duruma adaptasyondan

TOPLUMSAL BİLİNÇ PARÇACIĞI

''Bilinciniz sadece size ait değildir'' Özgür irade ilizyonunun conseptlere aktarımı,    Bizler,yani ben olarak tanımladığımız yapıların ''görece bağımsız'' bir biçimde otonom kararlar aldığı fikrine sahibizdir.Düşüncelerimizde özgür olduğumuzu kabul ederiz.Bunu yapabilmemizin en önemli sebebi bilincimizin çok parçalı bir yapıdan oluşmasıdır.Hatta bu çok parçalı yapı zamansal düzlemde çok katmanlı bir hale gelmektedir. Homo sapiens sapiens ''düşündüğünün üstüne düşünebilen insan'',kendi özünden yarattığı şeye çıkıp bakabilme hali.Zihin dev bir kütüphane olarak tasvir edildiğinde  bilinç bu kütüphanede dolaşan bir ziyaretçi olarak düşünülmelidir.Bu sebeple bilinç kütüphaneye her seferinde ''benzer'' ama bir öncekinden farklı bir ziyaretçi olarak girmektedir.Bu durumda bilinç zamansal ve olgusal olarak farklılık göstermekte midir?Bunun ötesinde bu ziyaretçi ziyaretin ardından yok olup gitmekte ve yerini diğer zi