Ana içeriğe atla

ISIL DEVİNGİ



''A ve B sistemleri termodinamik denge içerisindeyse,B ve C sistemleride termodinamik denge içerisindeyse;A ve C sistemleri termodinamik denge içerisindedir.'' Sıfırıncı yasa

Termodinamik denge birbiri ile etkileşim içinde olan sistemlerin aralarında ısı ve madde alışverişi olmadığı durumu tanımlar,özetle iki sistem bibirine enerji ve madde olarak o kadar denktir ki aralarında bir geçiş yaşanmaz.


''Bir sistemin iç enerjisinin değişimi,sisteme dışardan verilen ısı ve sisteme dışardan uygulanan işin toplamına eşittir.''Birinci Kanun

Bir sistemde dışardan enerji girişi olmadıkça iç enerji değişimi meydana gelmeyecektir.Sistem sahip olduğu iç enerjiyi muhafaza etme,koruma eğlimindedir.


''Bir sisteme dışardan verilen ısı ve uygulanan işin tamamı işe dönüşmez,enerjinin ve ısının bir bölümü sistemdeki düzensizlik sebebi ile işe dönüşmez''  İkinci Kanun


''Bir sistemden ısı çekildikçe,sistemin entropisi bir sabite yaklaşır'' Üçüncü Kanun


Makine,bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştüren bir sistemi tanımlar.Sistem birbiri ile gösterdikleri etkileşim bakımından bir bütünlük gösteren belirli bir amaca yönelmiş bir bütün olarak tanımlanabilir.

İnsanda termodinamik yasalarına uygun olarak çalışan enerji dönüştüren bir sistemdir.Ancak pek çok enerji dönüştüren alt sistemden meydana gelmiştir.İnsan bedeni tahmini olarak 30 trilyon alt sistemin belirli bir amaca yönelmesi ile çalışan bir üst sistemdir.Bu 30 trilyon hücreden oluşan çoklu yapıyı ''tekil'' bir varlık olarak algılama eğlimi gösteririz.Örneğin elimize bir portakal aldığımızda onu ''Portakal'' olarak tanımlarız ama onun parçası olan ağacı bu tanımın içine sokmayız.Portakalı ağaçtan ayırdığınızda portakal ölür.Tıpkı başparmağını bir insandan ayırdığınızda başparmağın öleceği gibi.Bir üst sistem olarak insan dışardan sağladığı enerjiyi alt sistemleri arasındaki etkileşim aracılığı ile sistemsel devamlılığını sağlamak için kullanır.İnsana ait alt sistemler hiçbir zaman denge durumuna geçmez.Sistemin devamlılığı için sürekli enerji dönüşümü gereklidir.

İnsan dışardan aldığı enejinin bir bölümünü işe çevirir bir bölümünü depolar,Enerji dönüşümü sırasında sağlanan enerjinin bir bölümü istenilen işe dönüştürülürken bir bölümü istenmeyen yada amaçlanmayan işlere dönüşür.

Parkta koşuyorsunuz,koştuğunuz sürece harcadığınız enerjinin bir bölümü biyolojik fonksiyonlarınızın devamı için,bir bölümü koşma eylemi nedeniyle gereken ekstra enerj olarak,harcanıyor bunun dışında kalan kısım ise her iki amacın dışında şeyler için tüketiliyor.Burada harcanan ve işe dönüşmeyen enerjiye sebep olan şey,enerjiyi dönüştüren sistemlerin mükemmel olmayışından kaynaklanır.Yada daha açık bir ifade ile enerji hareket döngüsünü sağlayan sistemin tamami ile verimli olmayışından.Bu kayıp/faydasız enerjinin sebebi sistemdeki düzensizliktir.Düzensizlik arttıkça faydasız enerji/entropide artar.

Temelde bir düzensizlik değil birbiri ile etkileşim içinde bulunan sistemler arası enerji geçişleri vardır.Evrende sistemler ne kadar karmaşık ise o kadar fazla enerjiye ihtiyaç duyarlar.Bunun sebebi sistemin iç dengesinin devamlılığı için gerekli enerjiyi sürekli temin etme zorunluluğudur.

Portakalın ağaçtan koptuktan sonra ölmesinin sebebi onun iç dengeyi muhafaza edecek enerjiyi artık temin edememesidir.Parmakta bu sebeple ölür.Karmaşık sistemlerin bu yüksek enerji gereksinimleri sebebi ile enerjisini muhafaza edemeyen daha karmaşık üst sistemler daha az enerji gereksinimi bulunan alt sistemlere ayrılırlar.

İnsanın doğal ölümü genetik kaynaklıdır,hücre kopyalanması sırasında oluşan kopya bir öncekine göre ''eksik''tir.Belirli bir kopyalama zinciri ardından alt sistemler özelliklerini yitirmeye başlar.

Doğal olmayan yollardan ölüm ise alt istemler arası enerji aktarımının sekteye uğraması sonucu meydana gelir.

Bir sistemin kusurluluğu arttıkça entropiside artacaktır.Yaşlanan kişiye ait alt sistemlerde kusurluluk artmaktadır.Bu durumda dışardan alınan enerjiden gittikçe artan bir bölümü faydasız enerjiye dönüşecektir.

Tüm enerji dönüştürücüler kusurludur,bunun sebebi dönüştürmek için aldıkları enerjinin bir bölümünü onu dönüştürmek için kullanmalarıdır.

Bir sisteme 100 birim enerji veriyorsunuz,bu 100 birim enerjiyi 100 birim başka bir enerjiye çeviremeyecektir.Örneğin bir otomobile 40 lt yakıt koyduğunuzda bu yakıtı hareket enerjsine çevirmek için kullandığı sistem için bu yakıtınbir bölümünü harcamak zorundadır.Tekerlekleri döndürmek için harcadığı enerji gibi motorun dişlilerini ve hareketi sağlamak için kullandığı diğer parçalar içinde enerji harcaması gerekir.Matematiksel olarak 40 lt benzin ile 800 km lik yolu gitmesi gerekirken bu sistemin çalışması içinde enerji harcaması sonuc 750 km yol gidecektir.Ayrıca sistemin kusurluluğunu oluşturan ve sistemin bir birimden diğerine geçerken istemeyen işe dönüşen enerji sonucu faydasız enerji/entropi ortaya çıkacaktır.

Entropi alt sistemlerin arasındaki enerji geçişleri sırasıda oluşan bir enerjidir.Ampul ışık üretmek için kullanılır ama bunun yanında bu sistemi oluşturan maddelerin gerilimi sonucu ısı enerjiside ortaya çıkar.Yani harcanan elektirik hem ışığa hemde ısıya dönüşmektedir.

Ortada bir kayıp değil anlamdırılmamış enerji dönüşümü vardır.Sistemin karmaşıklaştıkça kusurluluğu artar kusurluluk arttıkça ortaya çıkan anlamlandırılmış enerji dönüşümü fazlalaşır.

Bir tırı oluşturan sistemin düzensizliği bir bisikleti oluşturan sisteme göre daha fazladır.Bunun sonucu olarak harcanan enerjinin daha fazla bir oranı anlamlandırılmamış enerjiye dönüşür.Bir tır bisiklete göre çok daha yüksek oranda ısı ortaya çıkaracaktır.Ancak bu ısın bu sistemin varoluş amaçlarından birini oluşturmaz.Yani sistem için anlamı olmayan bir eneji sistemin yarattığı enerji dönüşümü sonucu ortaya çıkmaktadır.Bunun sebebi sistemin kusurluluğudur.

İnsanda dışardan aldığı besinlerin bir bölümünü değerlendirmeden dışarı atmaktadır,ancak beslenme sırasında onları yemek ve sindirmek için enerji tüketmektedir.Sistemin kusursuzluğu atık üretme oranı ile de ölçülebilir.Atık sistem tarafından dönüştürülemeyen enerjidir.

Yani enerji dönüşümünde alınan enerji,istenen enerjiye,anlamsız enerjiye ve atığa dönüşmektedir.


İstenen enerji+anlamsız enerji(entropi)+atık=Kullanılan enerji



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Usus,Fructus & Abusus

Tüm ''Ahlak''ın temeli ''MÜLKİYET''      Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen kurallar bütünü/ilkeler sistemine ''Ahlak'' adı verilir,Ahlak adı verilen ilkeler sistemi bir kültür yada bir grup tarafından genelleştirilir ve kanunlaştırılır.Ve bu kanunlar aracılığı ile grup üyelerinin davranışları düzenlenmeye çalışılır. Bugün ''Genel Ahlak'' yada ''Toplumsal Ahlak'' adını verdiğimiz sistemlerin tamamı tek bir şey üstüne kuruludur.Mülkiyet hakkı. Mülkiyet,taşınır veya taşınmaz bir eşya üzerinde eşya sahibine kullanma,yararlanma ve tasarruf etme yetkisi veren ve hukuk düzeni sınırları içerisinde kullanılabilen mutlak ve ayni bir haktır,mutlak nitelikte olması nedeni ile herkese karşı ileri sürülebilir.Ve toplumsal ahlak kurallarının çıkış noktasını oluşturur. Topluma göre başkasına ait olan birşeyden izinsiz faydalanmak ''kötü''dür.Başkasına ait olan toplum taraf

DON KİŞOT

Üç kelime ile başlıyoruz:Rutin,heyecan,macera   Rutin,alışılagelen,sıradanlaşan detaylı bir ifade ile belirli sürelerde aynı yada çok benzer biçimde tekrar eden şeyler için kullanılır.Rutin bir ''güven'' ifadesi olmasının yanı sıra,gerçekleşen şeyin beklentiye uygun olarak meydana geldiğini ve meydana geleceğini ifade etme biçimidir. Rutin,''sürekli aynı biçimde tekrar etmesi'' nedeni ile insan üzerinde psikolojik yada fiziksel anlamda bir değişikliğe sebep olmamaktadır.Hayatı boyunca çok fazla uçak görmemiş bir  insan ile havaalanında çalışan kişinin içinde bulunduğu durum gibi,yada kulağına daha önce hiç küpe takmamış biri ile kulağına hergün küpe takan kişinin  durumlarında olduğu gibi. (kulağına ilk kez küpe takan birinde hem fiziksel olarak kulağının delinmesi gerekecek hemde psikolojik olarak daha önce yaşamadığı bir oluş içine girecektir.) Rutin,verdiği bu güven duygusunun yanında,belirli bir sürenin ardından mevcut duruma adaptasyondan

TOPLUMSAL BİLİNÇ PARÇACIĞI

''Bilinciniz sadece size ait değildir'' Özgür irade ilizyonunun conseptlere aktarımı,    Bizler,yani ben olarak tanımladığımız yapıların ''görece bağımsız'' bir biçimde otonom kararlar aldığı fikrine sahibizdir.Düşüncelerimizde özgür olduğumuzu kabul ederiz.Bunu yapabilmemizin en önemli sebebi bilincimizin çok parçalı bir yapıdan oluşmasıdır.Hatta bu çok parçalı yapı zamansal düzlemde çok katmanlı bir hale gelmektedir. Homo sapiens sapiens ''düşündüğünün üstüne düşünebilen insan'',kendi özünden yarattığı şeye çıkıp bakabilme hali.Zihin dev bir kütüphane olarak tasvir edildiğinde  bilinç bu kütüphanede dolaşan bir ziyaretçi olarak düşünülmelidir.Bu sebeple bilinç kütüphaneye her seferinde ''benzer'' ama bir öncekinden farklı bir ziyaretçi olarak girmektedir.Bu durumda bilinç zamansal ve olgusal olarak farklılık göstermekte midir?Bunun ötesinde bu ziyaretçi ziyaretin ardından yok olup gitmekte ve yerini diğer zi